1990 yıllarına doğru Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılma süreci hızlanmıştır. Uzun yıllar boyunca SSCB’nin hegemonyasında kalan ve dış müdahalelere kapalı olan Kafkas coğrafyası, Sovyetlerin dağılmasıyla birlikte dış etkilere açık bir hale gelmiştir. Bu çerçevede Kafkasya tehlikeli bir bölge haline gelirken bu durumu fırsat bilen Azerbaycan, Mehmet Emin Resulzade öncülüğünde bağımsızlık harekatı başlatmıştır. Bu bağımsızlık mücadelesi kısa sürede sonuç verdi ve Azerbaycan Cumhuriyeti fiilen kuruldu.
Azerbaycan; 1991 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra önemli siyasi, askeri, sosyal ve ekonomik problemlerle karşı karşıya gelmiştir. Bu problemlerin arasında sürekli dünyanın gözü Azerbaycan’ın üzerinde olmasına sebep olan problem de ekonomik problemdir. Yeraltı zenginliklerin ve gaz-petrol boru hatlarının geçtiği önemli bir jeopolitik konumu olması hasebiyle dünyanın diğer süper güçlerinin de gözünün buralara kaymasına sebep olmuştur.
Azerbaycan’ın da içinde bulunduğu Kafkasya bölgesi, Rus ekonomisi için tam anlamıyla bir ham madde kaynağıydı. Kuzey Kafkasya’da Rusya’nın içinde bulunan Çeçenistan, Dağıstan, Tataristan gibi özerk cumhuriyetler Rus petrolünün yarıya yakın kısmını üretmektedirler. Güney Kafkasya’daki Azerbaycan Cumhuriyeti’nin sahip olduğu petrol yatakları da mevcut zenginliğin doğal gaz, altın, gümüş, demir, alüminyum, bakır, çinko, kurşun, uranyum, kobalt, kömür gibi kaynaklar, Rus hükumetleri tarafından, Rus milletinin kalkınması için zamanında epey sömürülmüştür. Diğer taraftan bölgeden geçen boru hatları ve enerji koridorları etnik ve toprak sorunlarıyla örtüşmekte, boru hatlarının yönü ise sorunların çözümünde oluşan bloklaşmalarla paralel bir şekilde gelişmektedir.
SSCB döneminde sistemli olarak Cumhuriyetler arasında bağımlılığı bir anlamda zorunlu kılan ekonomik yapının ani çöküşü, pazar ekonomisine geçişte; ekonomik, siyasi, hukuki bir altyapının olmaması, teknolojinin eski olması, serbest piyasa modelinin bilinmemesi, Ermenilerin işgalci tutumu sonucu topraklarının %20’sinin kaybedilmesi, 1.2 milyon kişinin kendi ülkesinde mülteci durumuna düşmesi ve benzeri sebeplerle üretim durma noktasına gelmiş, sonuç olarak da ekonomi üzerinde inisiyatif tamamen kaybedilmiştir.
Zamanla yürütülen politikanın neticesinde ve Ermenilerle geçici ateşkese varılmasından sonra dikkatler tekrar ekonomi üzerine yoğunlaşmıştır. Azerbaycan 20 Eylül 1994 tarihinde ‘’Asrın Anlaşması’’ olarak adlandırılan Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi ile dünyanın önde gelen petrol şirketleri arasında ‘’Hazar Denizi’nin Azerbaycan’a ait bölümünde Azeri, Çırağ, Güneşli Yataklarının Birlikte İşlenmesi ve Paylaşılması Hakkında’’ ilk antlaşma imzalandı.
Azerbaycan’ın tam anlamıyla ekonomisine yoğunlaştığı yıldan yani 1996 yılından itibaren başlayan büyüme hızı 2020’ye kadar artış ivmesinin sürekli değişmesi, iniş-çıkışlı olması suretiyle arttırmıştır. Özellikle 2010-2015 yılları arasında GSYİH( Gayrı safi yurt içi hasılası) zirvede olduğunu görüyoruz. Son günlerde yaşanan Dağlık Karabağ Savaşı’nın beraberinde getirdiği maddi zarar ve covıd-19 sebebiyle ülkenin ekonomisi ciddi anlamda etkilenmiştir. Bu sebeple GSYİH artış oranı son günlerde %2-3 sularında gezmektedir. GSYİH dağılımı ise şu şekildedir: Tarım:%6,2, Endüstri:%51,7, Hizmetler:%42,1 ‘den oluşmaktadır.
Görüldüğü üzere Azerbaycan ekonomisinin en önemli kaynağı endüstriden oluşmaktadır. Bu da bizi Azerbaycan’ın en önemli geliri olan petrol ve gaz üretimine götürmektedir.
Azerbaycan Cumhuriyeti petrol üretimin 1996’dan itibaren ciddi anlamda arttırmış ve petrol ihracatını önemli ölçüde arttırmıştır. Azerbaycan’dan en çok ithal ürün alanlar ise şöyle sıralanabilir: İtalya, Fransa, İsrail, ABD gibi ülkeler başta olmak üzere birçok ülkeye ihracatı devam etmektedir.
(Veriler BBL/D/1K yani varil sayısı üzerinde grafiklenmiştir.)
Görüldüğü üzere petrol üretimi 2008’lere doğru hat safhaya çıksa da 2010’dan itibaren kademeli bir üretim düşüşü yaşanmıştır.
Azerbaycan, doğal gaz rezervi için de dünyada önemli bir yere sahiptir. Diğer doğal gaz üreten ülkeler arasında 1.723 milyar metreküplük hacimle 21. sıradadır. Bu nedenle jeopolitik konum itibariyle dünyada doğal gaz ve petrol çeşitliliği açısından önemli bir yere sahiptir.
Azerbaycan’ın dış borçlanması gelişimiyle ters orantılı bir şekilde artarak devam etmektedir. Ülkeni kuruluşundan itibaren dış borçlanma devam ederken 2020 senesinde dış borçlanma 18.7 milyar dolar olarak kayda geçmiştir.
Ülkenin refahı konusunda önemli yer tutan bir diğer önemli husus ise enflasyon oranıdır. Azerbaycan hiper enflasyon yaşamış bir ülkedir. Kuruluşundan itibaren %25’leri gören enflasyon oranlarıyla mücadele etmiştir. Ermenistan ile yapılan savaş sırasında ülkede sürekli para basılmasından dolayı enflasyon 1994 yılında ciddi anlamda yükselmiş ancak 1995 yılından itibaren uygulanan sıkı politikalarıyla fiyatlar kontrol altına alınmış ve 2020 yılında enflasyon oranı %2,8’e inmiştir.
Genel hatlarıyla Azerbaycan ekonomisini ele aldığımız bu yazımızda elimizden geldiğince Azerbaycan’ın ekonomik durumunu anlatmış bulunmaktayız. Tüm burada anlattıklarımızı özetleyecek olursak yer altı zenginlikleri açısından Orta Doğu’dan sonra en önemli zenginliklere sahip olan Kafkasya’da bulunması ve bu sebeple diğer barbar ülkelerin pençesinde bulunmasına rağmen Azerbaycan gelişme aşamasında olan bir üniter devlettir. Türkiye ile yakınlığı bilinen böyle bir ülkenin ekonomik açıdan çok üstün bir ülke olmasını barbar ülkeler istemeyecektir. Bu anlamda bugün Azerbaycan dış borçlanmayı arttırdığı sürece kendisini tehlikeli bir boyuta sokmaya devam edecektir. Çünkü Azerbaycan ülkesi gelişmekte olan bir ülkedir ki Kafkasya bölgesinde güçlü dediğimiz barbar ülkelerden bağımsız bir güçlü devlet oluşmasına izin verilmemek için elinden geleni yapacakları mutlaktır.
KAYNAKÇA:
https://tr.tradingeconomics.com/azerbaijan/wages
http://www.mfa.gov.tr/azerbaycan-ekonomisi.tr.mfa
https://www.investopedia.com/terms/b/bd.asp#:~:text=Barrels%20per%20day%20(B%2FD)%20is%20a%20measure%20of,to%20represent%20this%20production%20measure.
https://www.enerjiatlasi.com/rezerv/dunya-dogalgaz-rezervi.html
İbrahim Yıldırım, Azerbaycan-Ermeni İlişkileri ve Dağlık Karabağ Sorunu, Babıali Kültür Yayıncılığı,2018
Thank you for your sharing. I am worried that I lack creative ideas. It is your article that makes me full of hope. Thank you. But, I have a question, can you help me?